top of page

İçsel Aile Sistemleri Terapisi (İAS) Nedir?

  • Yazarın fotoğrafı: Guzin Erkoc
    Guzin Erkoc
  • 16 Şub 2024
  • 3 dakikada okunur

İAS (İçsel Aile Sistemleri), aile terapisti olan Dr. Richard C. Schwartz tarafından geliştirilmiş, kanıta dayalı bir psikoterapi modelidir. Bu terapi yaklaşımı her insanı, Öz Benlik'in önderlik ettiği, koruyucu ve yaralı olabilen iç parçalardan oluşan bir sistem olarak görür. Zihnin yapısının doğal olarak çoklu olduğu anlayışını benimser.


Öz Benlik kimliğimizin merkezidir ve doğuştan itibaren mevcuttur. Öz Benlik’in sekiz temel özelliği vardır: şefkat, merak, açıklık, yaratıcılık, sakinlik, güven, cesaret ve bağlılık. Bu öz, yaşanan durumlardan hasar görmediği için herkes bu niteliklere erişebilir.

Hayatı bu merkezden fark edip yanıt verebildiğimizde, İçsel Aile Sistemleri buna Öz Benlik liderliği der. Ancak bu liderlik, içsel sistemimizi derinden sarsan olaylardan etkilenir. Bu durum ya da olaylar o kadar kötü hissettirir ki, onları bilincimizden uzaklaştırıp bu anıları tetikleyebilecek her şeyi bastırmak için bazı içsel parçalar belirli ekstrem roller üstlenir.


SÜRGÜNLER

İAS, içsel sistemde bastırılıp hapsedilen parçalara Sürgünler adını verir. Travmatik olaylar sırasında o ana ait her şey zamanda hapsolur. Bunların içinde bedensel tepkiler, duygular, eylemler, dürtüler ve kendimiz hakkında inandıklarımız yer alır. Sürgünler genellikle incitilmiş, utandırılmış, ihanete uğramış veya reddedilmiş, daha genç parçalardır.


Bazı parçalarımız her ne kadar onları bastırıp uzaklaştırmaya çalışsa da, bu sürgünler onlara dönmemiz, yüklerinden kurtarmamız ve onları bizimle birlikte şimdiki ana getirmemiz için kendilerini belli etmeye devam ederler. Anlık geçmişe dönüşler (flashback), kabuslar, ani korku ve utanç duygularıyla kişiyi duygusal açıdan bunaltabilirler.


KORUYUCULAR

Travmatik olaylar sırası ve sonrasında Sürgünleri bastırma ve uzaklaştırma rolünü üstlenen içsel parçaları İAS, Koruyucular olarak adlandırır. Duygusal acıyı engellemeye ya da söndürmeye odaklı olan bu parçaların rolleri, işlevsel olmayan bir duruma işlevsel bir yanıt olarak ortaya çıkar. Koruyucular üstlendikleri görev türlerine göre ikiye ayrılırlar: Yöneticiler ve İtfaiyeciler.


Yöneticiler, bizi güvende tutmak için iç ve dış dünyamızı kontrol altından tutmaya çalışan koruyucu parçalardır. Tetiklenerek aşırı yüklenmemizi engellemek için ellerinden geleni büyük gayretle yaparlar. Yöneticiler genellikle eleştireldir, kontrol eder, değerlendirir, önceden plan yapar ve kötü şeylerin olmaması için net stratejiler uygular.


İtfaiyeciler ise sonuçlara bakmadan, otomatik ve güçlü bir şekilde tepki verirler.

İtfaiyeciler acil bir durum olduğunda ortaya çıkar ve ellerinden geldiğince duygu alevlerini söndürmeye çalışırlar. Bazıları için bu yemek yemektir, bazıları içinse alkol, uyuşturucu, rastgele cinsel ilişki, pornografi ve hatta intihar olabilir. Sürgünlerimiz aniden ve sıkça tetikleniyorsa, İtfaiyecilerin rolleri bağımlılık biçimini alır. Aynı zamanda bu koruyucular kendilerini aşırı endişe, öfke patlamaları ya da tamamen tersi olan içe kapanma ve hissizlik şeklinde de gösterebilirler.


KISIR DÖNGÜ

Bir Sürgün ne kadar yaralı, dehşete düşmüş, utanmış veya öfkeli olursa, koruyucular onun serbest bırakılmasından o kadar korkar ve Sürgün'ü bastırma ve dizginleme çabalarında o kadar aşırıya kaçarlar. Bununla birlikte, Sürgün de ne kadar bastırılırsa, o kadar kendini belli etmeye ve özgürleşmeye çalışır. Bu şekilde Yöneticiler, İtfaiyeciler ve Sürgünler, çatışmanın kısır döngüsünde takılı kalırlar.


TERAPİNİN YARARLARI

İAS, kişinin koruyucu ve yaralı içsel parçalarına erişip iyileşmesine yardımcı olur. İnsanların Öz Benliklerine erişmelerine ve bu merkezden yola çıkarak kendi parçalarını anlayıp iyileştirmelerine yardım eder. Böylece kişinin sağlıklı iç ve dış bağlantılar, ilişkiler oluşturmasını sağlar.   


Terapide erişilen Öz Benlik, hassas kısımlarla ilgilenip yardımcı olur ve parçalar arasındaki tartışmaları yönetir. Öz Benliğin liderliğinde, parçalar genellikle birbirleriyle işbirliği yapar; çatışma olursa, Öz Benlik farklı parçalar arasında arabuluculuk yapar.

 

Öz Benlik liderliğinde parçalar yok olmaz; yalnızca aşırı rolleri ortadan kalkar. Böylece Koruyucular içsel danışmanlar veya problem çözücüler haline gelebilirler. Öz Benlik, Sürgünlerle ilgilenip kabul ve şefkatle yüklerinden kurtulmalarına yardımcı olduğunda, bu parçalar da canlı ve eğlenceli kısımlara dönüşebilirler. Parçalar aşırı rollerinden uzaklaşmanın güvenli olduğunu düşündüklerinde, içsel sistem için son derece değerli ve faydalı hale gelirler. Böylece kişi, içsel huzur ve bütünlüğü daha çok deneyim etmeye başlar.


TERAPİ SÜRECİ

Terapi sürecinde ilk hedef, Koruyucu parçaları anlamaya ve onlarla çalışmaya başlamaktır. Terapist kişinin ortaya çıkan Koruyucularını fark edip Öz Benliğine ulaşmasını sağlar. Sonra da danışanın Koruyucularının rollerini anlayıp takdir etmesine, neyi korudukları ve bu rolü nasıl üstlendikleri hakkında bilgi edinmesine yardımcı olur.


Koruyucu parçalar genellikle oldukça yorgundur. Terapist, danışanın Öz Benliğine yardım ederek Koruyuculara rollerini değiştirmenin ve içsel sistemi korumaya devam etmenin başka bir yolu olduğunu fark etmelerini sağlamasına yardımcı olur.

Korucuların izni ve terapistin yardımıyla danışanın Öz Benliği, Sürgün’ü fark eder; anlayış ve şefkatle dinler, sıkışmış olduğu zaman diliminden çıkarıp günümüze getirir ve rahatsız eden yüklerini bırakmasına yardım eder.


Yüklerinden özgür olan bu parçalar, istedikleri faydalı özellikleri kabul ederek danışanın içsel sisteminde etkili ve yararlı roller üstlenip varlıklarını çok daha uyum içinde sürdürürler. Böylece, danışanın söz konusu durumla ilgili içsel çatışmaları ve sorunları çözülmüş olur.


BİZE ULAŞIN

İçsel huzur, bütünlük ve iyileşmeye yönlendiren Öz Benlik liderliğinde yaşamak istiyorsanız, hemen bize ulaşın.



 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör
Psikolojik Danışmanlık Nedir?

Hepimiz yaşamın gereği olarak sürekli değişen ve gelişen roller üstleniriz. Zaman zaman üstlendiğimiz roller, çevresel koşullar ve içsel...

 
 
EMDR Nedir?

EMDR (Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme), insanların rahatsız edici yaşam deneyimleri sonucu ortaya çıkan...

 
 
 

Comments


bottom of page